Bisiklet ile Hollanda’nın tarihin tanıklık ettiği gerçek hikayesini sizin için hazırladık.
Türkiye’de özellikle 90’lı yıllarda çocuk olanlar çok iyi bilirler. Yaz tatili yaklaşıp da bir eğitim-öğretim döneminin sona ermesiyle birlikte bir de karnedeki tüm dersler pekiyi olduğunda ilk istenen hediyeydi bisiklet.
Peki bizim mahalle aralarında akşam geç saatlerine kadar, peşimize arkadaşlarımızı takarak çete gibi dolaştığımız, düşe kalka yara bere içinde sürmeyi öğrendiğimiz bisiklet bir ülkenin temel ulaşım aracı olma seviyesine nasıl gelebildi? İşte o ülke Hollanda.
Bisiklet Henüz Popüler Değildi
İkinci Dünya Savaşı’na kadar Hollanda halkının ulaşım aracı otomobildi. Ta ki İkinci Dünya Savaşı’na kadar.
Savaşın patlak vermesine az kaldığı o dönemde Hollanda, sergilediği siyasi duruş ile tarafsızlığını ortaya koymuş olsa da ne yazık ki savaş, isteyen istemeyen herkesi sardı ve Almanya, Hollanda’ya saldırdı. Bir anda kendini savaşta bulan Hollanda, savaşın yıkıcı etkisini oldukça hisseden ülkelerden biri oldu.
Savaştan Sonra Çığırından Çıktı
Hollanda savaş yaralarını bir an önce kapatmak istiyor ve ekonomisini toparlamak istiyordu. Bu sebeple hükümet bir ekonomik politika geliştirdi ve belki de dünyanın en kötü şeyi olan savaşın sonucunda doğru bir ekonomik politikayla yükselişe geçen, geleceği parlayan bir ülke haline geldi.
Halk zenginleşince ve ülke kalkınınca alım gücü arttı ve halk, o dönem lüks olan otomobili satın almaya başladı. Hatta o dönem o kadar çok otomobil kullanılıyordu ki şehirlerde otopark için yeterli alan kalmıyor. Binalar, parklar sosyal alanlar yıkılıyor otoparklara alan açmak için. Otomobil kullanımı çığırından çıkınca kaçınılmaz son 2 senede %300 artarak halkı çileden çıkarıyor: Trafik kazaları.
Çocuk Ölümleri
Bu kazalar artık o kadar can yakıcı bir hal alıyor ki her şeyden habersiz sokakta oynayan çocuklara otomobil çarpması sonucunda ölümler meydana geliyor. Bu ölümler öylesine artıyor ki tarih 1970’li yıllardayken halk sokağa dökülüyor ve tarihe geçen bir isyana başlıyorlar. Sokaklarda eylem yapan halkın ellerindeki pankartlarda yazılı olan şu cümleyi birçok tarihçi bilir: Stop de Kindermoord. (Çocuk ölümlerini durdurun.)
Hayatı Altüst Eden Petrol Krizi
Tüm bunların ardından 1973 yılında petrol krizi patlak vermesi sorunların tuzu biberi oldu. Öyle ki benzin kıtlığına ek olarak ülkedeki araç fazlalığından dolayı halk benzin bulmakta iyice zorluk çekmeye başladı. Bu kriz belki de bisiklet için kırılma noktası oldu.
Tüm bu olumsuzluklar neticesinde hükümet, otomobil kullanımını azaltacak bir uygulamaya karar verdi. 1973 yılının Kasım ayından 1974 yılının Ocak ayına kadar Pazar günleri araç trafiği yasaklanıyor. Hollanda halkına adeta şok yaratan yasak ile insanlar ulaşımı nasıl sağlayacaklarını buldular. O da şüphesiz bisiklet.
Günümüzde
Hükümetin uyguladığı kemer sıkma politikası sayesinde halk bisiklete alıştı. Öyle ki halkın bisiklete karşı talebi arttıkça belediyeler bisiklet yolları yapmaya başladı, bisiklet yolları yapıldıkça halk bisiklete teşvik edilmiş oldu. Hatta bisiklet yollarını hayata geçiren ilk şehirler Lahey ve Tilburg oldu. Öncü uygulamayla dikkatleri çeken proje 2011 yılında Hovenring şehrinde yapılan bisiklet kavşağıdır ve aynı zamanda dünyadaki ilk bisiklet kavşağı olma özelliğini taşır.